Kanuni Sultan Süleyman döneminde Matrakçı Nasuh’un kılıç talimi amacıyla yeniçerilere öğrettiği matrak sporuna ilgi her geçen gün artıyor.
Günümüz Türkçesindeki “gülünç, komik” anlamının aksine, Osmanlı’da savaş gibi “ciddi” bir iş için kılıç-kalkan antrenmanı amacıyla geliştirilen matrak, 1826’da Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılmasıyla tarihe gömüldü. Uzun yıllar mücadele sporlarıyla uğraşırken, Osmanlı kültürünü de araştıran Efkan Çalış, tarihi kaynaklarda 2001 yılında rastladığı matrağın üzerinde yıllarca çalıştıktan sonra Gazi Üniversitesi öğretim üyelerinin danışmanlığında, yeniden gün yüzüne çıkardı.
Efkan Çalış, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Geleneksel Spor Branşları Federasyonunun bünyesine 3 yıl önce alınan matrağın, 15 ilde 25’ten fazla spor kulübünde faaliyette olduğunu belirttti. 500’ün üzerinde lisanslı sporcuya sahip olduklarını ifade eden Çalış, “Yurt dışında Rusya’da geçen sene eğitim verdim, orada da bu spor yapılmaya başlandı. Almanya ve Litvanya’da da tanıtımlarını yaptık. Talep çok aslında ancak cevap verilmesi konusunda federasyon olarak maalesef pasif kaldık. Gençlik ve Spor Bakanlığı bize çok destek veriyor hatta ‘Yetenek Avcısı Projesi’ kapsamında sporumuzu ülke çapında gençlere tanıtıyoruz” dedi.
Matrakçı Nasuh tarafından 1500’lerde geliştirilen ve yeniçeriler, şehzadeler ile sultanlara öğretilen matrağın amacının, kılıç talimi olduğunu belirten Çalış, “Asıl amaç, kılıç talimi yaparken sürenin uzaması, daha fazla talim yaptırmak ve yaralanmaların önüne geçmek. Herhangi bir sakatlık olmadan kişiler talim etsinler ve cenge hazırlansınlar diye oluşturulmuş. Daha önce de matrak var ancak Matrakçı Nasuh matrağın tekniklerini bir sisteme kavuşturmuş” diye konuştu.
Bir televizyon dizisindeki matrak sahnelerinin danışmanlığını ve oyuncuların çalıştırıcılığını da yapan Çalış, “Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılması ve kesici aletlerin yasaklanmasıyla kılıç talimleri de yasaklanmış. Dolayısıyla matrak da unutulmuş. Matrakçı Nasuh farklı bir kişilik; matematikçi, minyatürcü, coğrafyacı, Osmanlı’ya büyük faydaları dokunmuş, üst rütbeli bir paşa. Matrakçı Nasuh ismi, bize geçmişte matrağın olduğuna dair bir işaretti. İnsan büyük bir alim olacak, eserleri kitapları bugüne kadar gelecek fakat kendisini matrakçı diye tanıtacak, bu enteresan bir durum. Biz, bunun matrak ilminin peşine düştük ve bugünlere getirdik” şeklinde devam etti.
Matrak sözcüğünün, Arapça “mitrak (değnek, sopa)” ya da “mıtrak”tan geldiğini belirten Çalış, bu sporu yapanların sol ellerinde yumuşak bir yastık, sağ ellerinde ise ucu yumuşak malzemenin üzeri deriyle sarılı matrak sopasının bulunduğunu, rakibin kafasına dokundukça sporcunun puan kazandığını anlattı. Müsabakalarda, kısa yelek ve geniş pantolon giydiklerini belirten Çalış, öğretmen, esnaf, bilgisayar programcısı, emniyet mensubu gibi çeşitli meslek dalları ile öğrenci sporcularının bulunduğunu, kadın erkek, genç yaşlı herkesin bu spora kolaylıkla adapte olabildiğini ifade etti.
Türkiye şampiyonu matrak sporcusu Yasin Çalış da bu sporla Türk kültürünü araştırırken tanıştığını, Efkan Çalış’ın kendisini yönlendirdiğini ve yıllardır matrakla içiçe olduğunu söyledi. Çalış, ismi gibi eğlenceli bir spor olan matrağa birçok arkadaşını yönlendirdiğini belirtti.
Veterinerlik fakültesinde eğitim gören Türkiye şampiyonu Fatma Köşger de “Matrak, bundan 5 yıl öncesine kadar yaygın değildi ancak televizyon dizilerinin de etkisiyle artık tanınmaya başladı. 7’den 70’e herkes bu sporu yapabilir. Öncelikle ata sporumuz olması nedeniyle bu sporu çok seviyorum. Sokakta bir bayan olarak daha güvenli yürüyebiliyorsunuz, Üstelik diğer spor dallarına göre sakatlanma riski de çok düşük” dedi.
Kaynak: AA ÜLKÜ PARLAKYILDIZ KARAKUŞ –
Ekleme Tarihi: 09.10.2013
http://www.aa.com.tr/tr/mod/video-galerisi/1942186/osmanli-sporu-matrak-yeniden-gozde